19 Ağustos 2013 Pazartesi

Mutlu Ben : Sürprizli Hayat !

Uzun zamandır yazmak istediğim güzel bir olay yaşandı geçenlerde , Yaşadım diyemiyorum çünkü ben yaşamadım annem yaşadı ama olayla dolaylı yollardan ilgiliyim :)
Efenim Hadise şöyle gerçekleşir , Annem ve Babam yılın büyük bir kısmını geçirdikleri Çeşmede ki yazlığımızdan , denize gitmek için yola çıkarlar. Sahilde uygun bulduklarıbir mekana , semsiyeleri, havluları ve kitapları eşliğinde konuşlanırlar.Sıra Denize girme kısmına geldiğinde , annem yanında , kendisi gibi ,Çeşmenin o soğuk sularına girmekte kararsız  genç bir Hanımefendi fark eder(Rabia) birbirlerine gülümseyip Suyun soğukluğu ile başlayan bir muhabbette bulurlar kendilerini . Muhabbet sudan birsebeple başlasa da yine suyun içinde çook güzel yerlere doğrudevam eder , nerden geldiklerini , ne yaptıklarını  anlatmatmaya başlarlar birbirlerine :) 
Hemen  bir parantez açarak, Anneme hiç benzemediğimi tam da bu satırlarda söylemek isterim Çok sevgili Dozsever , O nun için dünyanın herhangi bir  yerinde kendine arkadaş bulmak , bir sohbete başlamak , birine gülümsemek,  Tereyağından kıl çekmek kadar kolaysa benim için bu söylediklerimi yapabilmek Deveye hendek atlatmak x5 kadar zordur . Artık bunu benim Utangaçlığıma mı yabani kişiliğime mi , nemrut ve soğuk bir insan olmamamı verirsin bilmem , aslında tanısan seversin beni de işte tanıyana kadar ki süreç biraz sancılı :) 
Neyse efenim , laf lafı açıyor, hanımlar suyun içinde hem yüzüp hem sohbete devam ediyorlar derken konu birden bloglara geliyor, Rabia " benim bir blogum var " diyor :) annem de " benim kızım da bir blogger , adı da Doz Buyucusu" dıyor , Rabia ekliyor " aaa ben Doz Büyücüsünü biliyorum ve takip ediyorum" diyor , " Hatta yazlık evinizi ve detaylarını bile biliyorum " ( Eski postlarımda yazlık evi,detayları ve ev için yaptığım tasarımları paylaşmıştım merak edenleri buraya ve buraya alalım) Dünya bu kadar küçük işte :)Ben Kanada daküçük kasabamda hayata devam ederken Çeşme sahillerinde kulaklarımı çınlatıyor bazı hanımlar :) 
Neyse uzatmayayım , annem misafir ağarlamayı çok sever ( bu konuda benziyoruz) tatiliniz bitmeden mutlaka bize gelin , sohbet orda da devam etsin diyor . Bizim evde tekrar bir araya gelip hoşca vakit geçiriyorlar :) biz de Rabia ile mail yolu ve bloglar sayesinde haberleşiyoruz :) 
Rabia ' nın gerçekten HARİKA bir blogu var , beni tanıyanlar bilirler , kolay kolay harika demem bir şeye ama bu blog gerçekten bir harika :) Yaptıkları, el emekleri ve zevki beni mutlu ediyor bloguna her baktığımda . Hele yaptığı O TİLDA bebekler tek kelime ile ba-yı-lı-yo-rum ! Rabia'nın blogu ButikRabia mutlaka takibe alın ve yaptığı güzelliklere şahit olun :) 
Hayata teşekkür ediyorum  , zaman zaman böyle güzel sürprizlerle yüzümüzü gülümsettiği için Ve Rabia ' ya teşekkür ediyorum , ailemin gününün güzel geçmesine vesile olup beni mutlu ettiği için :) 
Rabia'nın , bizde geçirdikleri günün anısına çektiği ve blogunda yayınladığı fotoğraflarla bitireyim postumu :) 
Not: Rabia'nın bizimkiler için kaleme aldığı güzel yazı için buraya lütfen :) yüzümde bir gülüsemeyle okuyorum her seferinde :) 
Not 1: Fotoğrafların bazıları ise sevgili Babacığımın usta ellerinden :) 
Bu güzel , ortancaları getirmiş bize , Rabia ve Eşi :) 
Tabi evde çiçek seven bir tek annem değil :) Dozi de çiçek sever ama çoğunlukla yemeyi :)
uff annem döktürmüş yine ! 
Bunlarda bizden kareler :)
Şu beyaz güvercinleri , son ziyaretimizde sevgilimle beraber aldık :) ikimizmişiz , annem öyle diyor :) 

Fotograftaki kediyi bulun hadi :)
Balkonda ki o sofrada olmak şimdi :( 
Sallanan koltukta kitap okumak
Fotoğraflar için Sevgili Rabia' ya ve Babacık' a teşekkürler :)














14 Ağustos 2013 Çarşamba

EMPAT Ben: Duygusal Bir Süngerim !

Bu aralar Enerji temizliğine fena sarmış durumdayım . Malumunuz  taşınıcaz ve yeni oturucağımız evde bizden önce kim bilir kimler oturdu , o evde kimbilir hangi duygular yaşandı , bilmemiz mümkün değil ama evi bu duygulardan temizlemek mümkün. Tabi önce hipolu, cifli bol köpüklü normal bi temizlik de yapıcam merak etme :) 
Biliyorum , şimdi diceksin ki , nerden esti bu enerji temizliği , hemen anlatayım ,kendimde uzun zamandır fark ettiğim ve artık beni rahatsız eden bir özelliğimle merak sardım ben bu işe, içinde bulunduğum ortamlarda her türlü negatif enerjiyi kendi bünyeme fazlasıyla çektiğimi hissettim,Adam Fever'ın "Empati" kitabını okuyanınız var mı bilmem, okuduysanız, orda anlatılan "empat"larıbilirsiniz, kendimi uzun zamandır onlar gibi hissediyorum, düşünün izlediğim filmler bile artık rahatsızlık vermeye başladı bana , diyelim ki filmde ki karakter fazla acı çekiyor, ya da haksızlığa uğruyor, bi bakıyorum ben Salya sümük ağlıyorum , ya da sinirden kuduruyorum evde ,haksızlığa ben uğramışım gibi. 
En son Türkiye seyahatimiz de ise artık emin oldum herşeyden,Bu seyahatimiz tam Gezi olaylarının olduğu günlere denk geldi , artık Ülkemin içinde bulunduğu korkunç durumdan mı, yoksa uzuun bir zamandır sessizliğe, kaossuz dingin bir ortama alışan bünyemin bir anda her duygunun aşırı yoğun yaşandığı bir Ortamda kendini bulmasından mı,Kendimi çok yorgun Enerjim resmen sömürülmüş gibi hissetmeye başladım. Ülkeme sevdiklerime , aileme kavuştum mutluluktan delirmem gerekirken , ben çok mutsuz, enerjisiz ve yorgundum. Saka gibi ama Ne zaman uçağa bindik evimize dönmek üzere , o zaman iyi hissetmeye başladım.
Anlicağınız ben "Duygusal Süngerim" Bu  nedenle negatif her türlü olaydan durumdan insandan aşırı etkileniyor, onun ruh halini içimde hissediyorum , biliyorum herkes , birileri için üzülür, negatifliklerden etkilenir ama benim ki biraz daha yoğun boyutu, başka insanların ruh halleri benim Tüm günümü etkiliyor, yapmak istediklerime engel oluyor, hayatımın stress oranını arttırıyor. Bu şikayetlerim doğrultusunda yaptığım bir kaç araştırmadan sonra, enerji temizliğine merak sardım. Ve okuduklarım sayesinde Tahmin ettiğim şeylerin gerçek olduğunu gördüm.Şöyle diyor bu işin  uzmanları,yaşadığınız yer, eviniz, eşyalarınız, o ortamda ki her duyguyu bünyesinde toplar, O evde acı olaylar mı yaşandı, sevgisizlik mi var , ya da  üzerinizde ki kıyafetle çok üzücü bir olay mı yaşadınız, Bu negatif enerjilerin tamamı o eve, duvarlara, koltuklara masalara hatta kıyafetlerinize siner, ve sizi negatif yüküyle etkilemeye başlar, yani atalarımızın dediği " şu eşyaların dili olsa da bir konuşsa "lafı  çok gerçektir ve tam da bu durumu özetler. Kiralık evler, Antika dolaplar ve Otel odaları için durum daha da vahimdir, başlarından neler geçtiğini hangi duyguları yaşadıklarını bilmezsiniz. Bu nedenle mutlaka temizlenmeye ihtiyaçları vardır. 
Gelelim şu temizlik işine ,bu enerji temizliği işi nasıl olcak dediğini duyar gibiyim :) Aslında Türkiye de bu işi profesyonel yapan insanlar var, benim ki , onların yazdıklarını , okumakla edinilmiş bilgilerin bir derlemesi. Bu işlere inanan bir çok insan olduğu gibi aranızda inanmayanda vardır eminim , sonuçta yöntemler basit, siz de bu tarz duygu durumlarından kolaylıkla etkilendiğinizi düşünüyorsanız evde deneyin bir şey kaybetmez , belki kazanırsınız kim bilir :) Umut Fakirin ekmeği sonuçta gençler :) 
 araştırmalarım sonrası edindiğim bilgilerle , negatif enerjilerin temizlenmesini sağlayan bir kaç yöntem paylaşıyorum sizinle , ben yapmaya yeni başladım Sonuçları da burdan yazmaya devamedicem.
1- Sirke: Elma sirkesi her yerde karşıma çıktı bu araştırma boyunca , bir gün oturduğum bir kafede arkada temizlik suyu hazırlayan birinin içine sirke döktüğünü görmüş anlam verememiştim , bugün anlıyorum nedenii :) evi haftada bir sirkeli su ile silmek önemli , ve sirke ile duş almak. (Duştan çıkarken yarım bardak sirkeyi başınızdan aşağı dökmek ve durulanmamak)
2-TUZ: Tuz çok çok önemli bir enerji süngeri, bazı yerlerde tüm odalarınızda küçük kaplarda tuz bulundurun diyor, bazıları, cebinizde bir kağıda sarılı taşıyın ve her gün değiştirin diyor, bazıları ise duşta yarım fincan tuzu ıslanmış bedeninizde gezdirin ve 5 dakika bekleyin yazıyor. Sanırım ben hepsini yapıcam. 
3-Adacayı: yine çok çok önemli ama içmek için değil tütsü yapmak için, yakın ve tüm evi odalarınızı gezin , özellikle yeni bir eve taşınacaksanız yeni evin içinde bunu yapın.
4- Sarmısak: Kapıya asılan sarmısak da önemli , eskiden evlerde kapı üstlerinde olurdu sanki yanılıyormuyum ?
5- Beyaz Mum: Mum yakmak önemli bir enerji kovucu.
6- Tütsüler ve Üzerlik: Güzel kokulu herşey pozitif duygular barındırdığı için mutlaka evde bulunmalı . Tütsüler bu iş için harika bir de aktarlarda satılan üzerlik otu var , kokusu güzel olmasa da zaman zaman evde yakılmalı.
Ayrıca evde ki dağınıklı , tozlu ve kirli yerler, kırık veya bozuk eşyalar, kırık aynalar, fazla kullanılmayan esyalar,ölü bitkiler enerji akışını durduran şeyler, bunlardan kurtulmaya bakın . Ev her daim temiz toplu ve havalandırılmış olmalı ki içerde enerji akışı sağlansın. Yeni temizlenmiş bir evin huzurunu getirin şimdi gözünüzün önüne , hah işte o tazelenmiş pozitif  enerji canlarım . Bunlar benim son zamanlarda öğrendiklerim, bildiğimi paylaşmadan, aldığımı geri vermeden olmaz dedim Yazdın senin için . Şimdi gidip mumlarımı Tütsülerimi yakayım

Korkunçlu ortamlar yarattım biraz ni ha ha ha :) Büyücüyüz dedik di mi :) 




12 Ağustos 2013 Pazartesi

Heycanli Ben :O zaman Bende Sifirdan baslarim ...



Heycanliyim , cok yakinda yeni bir Ulkede yine sifirdan baslicam yeni bir hayat kurmaya.Baslangiclar bitislerden sonra gelir ya hep, istersen o bitise takilir duser ya da o baslangic cizgisine odaklanip kosarsin var gucunle.Ben gozumu baslangic noktasina diktim , hakemin dudugunu bekliyorum yine, son surat kosmak icin . Hee nereye ve ne diye kosacagini biliyormusun diye sorsan sen bana , oyle bakakalirim da bir cevap veremem ben sana , sadece kosmaya baslicam ben , kosarken yoluma cikan ve hosuma giden herseyi de ceplerime doldurucam  , kosarken karar vercem ben nereye gittigime , bir de bitis cizgisine ilk varmakla degil , kosarken gorduklerimin tadina varmakla  ilgilenicem . Yollar,ayaklarim  ve yolda gorduklerimle beraber karar vericez nereye gitmek istedigimize , kalbimi ve beynimi de dinlicez tabi soylemek istedikleri olursa bize :) 
Yenibir yola cikiyoruz biz, nereye gittigimizi bilmedigimiz, guzel seyler umut ettigimiz,mutlu anilar kolleksiyonuna yeni parcalar eklemek istedigimiz...
Hakemin dudugune cok az kala, soruyorum simdi ben sana,  penceremden gorduklerime beraber bakmaya , bu uzun kosuyu beraber kosmaya var misin ? 

Ama dedim " sen Istakozsun , ucamazsin ! " 
" Kocaman bir Istakoz olman goklerde ucamayacagin anlamina gelmez ki " dedi bana, 
"eger gercekten istiyorsan , Her zaman bir yolu vardir ! "

"Ama pembe sinek olmaz ki " dedim.
" Niye ? Sen daha once gormedin diye mi ? " dedi. 
Sustum .

Soba dedim , " saksi , olmaz"
"Yaparsan hersey OLUR ! " dedi "Yapmazsan , OLMAZ ! " 











4 Ağustos 2013 Pazar

Umutlu Ben : Blog yokken Ben vardım , bak bakalım neler yaptım !


Burda havalar bulutlu ama içimde ki hava umutlu :)  sizin oralar nasıl ? Bulutlu mu ? Umutlu mu ? 
Doz'un Kanada maceraları bitiyor haberin var mı ? Yeni maceralar için yakında Amerika yollarına düşecek , bakalım orda payına neler düşecek ...
Blogsuz geçen günlerimden bir kaç fotoğraf ...


 Kahve , red velvet cup cake ve kitap = Mutluluk :)


Arkadaşımın butik otelinde 5 çayı , manzara müthiş değil mi ?
Red velvetlerim , canlarım :)

Tablolarım :)  artık İzmir Alsancak da Cirtlakpupe'de , yolunuz düşerse bakmadan geçmeyin :) vitrine bakan hoş kadın da annem olur efenim :) kendisini çok özlerim ...

 Bunlarda kuşlu kurabiyelerim , kurabiye gibi günler dilerim , bugün anlamsız bir şekilde fazla şairaneyim :) 

Umutlu öpücük :) 







1 Ağustos 2013 Perşembe

Yine Ben : Merak CANAVARI . . .

 
Cooooook uzun bir aradan sonra yeniden karsina cikma cüretini, ancak bulup da geldim cok sevgili DozSEVER .
Özledim seni (tabi sen hala burdaysan ),  diceksin ki ee özlediysen niye gelmedin,niye gelipte iki kelam etmedin,sen de hâklisin tabi ,oluyor iste bazen oyle...
Yazmamamin  sebeplerinden birisi hayatimdan haberdar olmasini istemediğim, baskasinin mutluluğuna mutlu olamayan , bazi insanlarin buyuk bir merakla Blogumu okuduklarini bilmem
 (sen hic ustune alinma caaaanim Dozsever onlar maalesef pek yakinim ama cok uzagim olanlar)
Anlatmak istediğim cook sey varken sana,  sirf aklima onlar geldikçe yazamamam tam da bu yüzden, Iclerinde buyuyyen adina MERAK dediğim dev canavarlar besliyor onlar  ve onu kiskanclikla buyutuyorlar.Baska insanlarin hayatlarindan edindikleri bilgileri konuşmak ile geçiyor günleri saatleri,bazen o merak ettikleri insan ne yapiyorsa aynisini yaparken buluyorlar kendilerini,
engel olamadiklari bir hirs var içlerinde ,uzuluyorum onlara Cunku bilmiyorlar ki kalbi güzel olmayana huzurlu bir ekmek yok ne bu dünyada ne de obur dünyada ...
Huzurlu bir Opucuk :)

P.S: Kimselerin bilmediği sadece gerçek DozSeverlerin bildiği bir blog acarim  belki ,kim bilir :)

 
 

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails