30 Aralık 2010 Perşembe

Kaşif BEN : AKDENİZ ATEŞİ ...

Bilmediğin bi ülkede,
yeni bir dilde,
sahiplenmeye çalıştığın yeni bi evde,
kimseyi tanımıyorken,
ve o muhteşem(!) evlilik programlarından uzakken,
Türk kahvesinden ve ailenle,arkadaşlarınla sohbetten uzakken,
Sevgilim sabah 5 de evden çıkıyor ve akşam 5 de eve giriyorken,
Tek başına neler yapılabilir çalışmaları...
-kitap oku
-müzik dinle
-blogda takıl
-maillere cevap ver
-evi topla
-bişeyler atıştır
-tv yi aç boş boş bak
-tv yi kapa
-yemek yap
bunlar denendi evet biraz oyalıyor.seviyorumda ben yukarda ki listeyi
ama yeni bi liste lazım bana ,
yakında keşfe çıkıcam
bu buzlu ülkeye Akdeniz Ateşi göstermenin vakti geldi :) :) :)

28 Aralık 2010 Salı

Sonunda yine BEN : VE BALAYI BİTER DOZ EVİNE DÖNER...

Düğün bitti,telaş bitti,balayı bitti,ve Doz yine kürkçü dükkanına döndü.
Çok özledim sizleri ve hep aklımdaydınız lann,balayında bile yuhh bana :)
az yazıcam yeni girdik evimize,yolda çokkk uzundu,yorgunum , birazda boğazım ağrıyor.
Sizi çok özlediğimi bilin ,yarın uzun uzun yazarım.

Not: kürk sevmesemde en sevdiğim dükkan kürkçü dükkanı :)

12 Aralık 2010 Pazar

Gelin BEN : Biliyorum,Orda olacaksın ...

Ne zaman Babannemin bi dostunu görsem , gözyaşlarım , gözpınarlarımda hazır olda ' hadi akın artık' komutumu bekler.
Ne zaman babaneme ait insanlar görsem,İçten içe kızarım onlara,'neden babanem yok ,onu niye almadınız  yanınıza ' diye .
Babanemin arkadaşları hala yanlarında , gittikleri evde giymek için tertemiz misafir ayakkabıları taşıyor ve hala gittikleri yerlere hediye olarak kendi işledikleri mis kokulu patikleri,havlu kenarlarını,lifleri götürüyorlar, öpünce güzel yanaklarını hala kolonya kokuyor onlar ,çocukluğum gibi babanem gibi...
Her şey aynı yani,bir babanem yok.
Ama o biliyor onu ne çok sevdiğimi, o da hissediyor aramızdaki o özel bağı ,
 O biliyor ilk torunu yakında evlenicek
Ve ben biliyorum düğünümde BABANEM beni en ön sıradan izleyecek...

11 Aralık 2010 Cumartesi

Yolcu BEN : AZ KALDI ( Dikkat ! Mim içerir) . . .

Yeni geldim, İstanbuldaydım. Gelinliğimi almaya gittim,3 gün kaldım orda,görüşmem gereken 2 insan vardı (birini tanırsınız sizde) ikisiylede görüşemedim,üzgünüm ama kısmet değilmiş.
geliceğim gün hava çok kötüydü kar yağmaya başlamıştı istanbulda,uçağım 2 saat rötar yaptı.Yaşadığım en kötü yolculuklardandı.
Sevgilim geliyor 1 gün kaldı gelmesine.
Sevgilimden 1 gün sonrada babam geliyor,2 sevdiğim adama da kavuşuyorum sonunda.
Birazdan CEM ADRİAN dinlemeye gitcem Pick-up da söylicek bugün.
En sevdiğim şarkısı BANA ÖZEL ...
Hava çok yağmurlu burda.
Yeşil ojeler sürdüm bugün.
Son aylarda ojeden nefret ediyordum,ojesiz gezdim baya bi süre.
Ben böleyim işte ,bişeyden bi gün uyanınca nefret eder 2 gün sonra nefret ettiğim o şeye aşık olabilirim.
Dönem dönem bişeylere takarım,mesela bi çantama,bi küpeme,bi yemeğe,bi makyaj tarzına.
hep onu giyerim,yada hep onu yerim,yada hep onu yaparım.
sonra sıkılırım ondan.
Sıkılganım ben bide sokulganım.
hemen sıkılırım bişeyden yada seviyorsam hemen sokulurum birine.
El şakalarından aşırı sevgi gösterilerinden,fazla vıcık sevgi sözlerinden nefret ederim,kızların birbirine aşkım canım,tatlım demesine gıcık olurum,hele tanımadan diyenleri gördüğüm yerde dövmek istiyebilirim ama istemem yapmam anlamına gelmez,yapmamış olmamda yapmicağım anlamına gelmez.
tepemin tasına güvenmem de  pek.
Zaten herseyi alakasız bi yazı kaçtı şuan elimden,başka şeyler planlamıştım,içimden bunlar döküldü
Başlıkda mim içerir demişim ya,yalan söylemişim,şimdi anladım Melly mimlemiş beni daha doğrusu mimletmiştim kendimi ama kısmet bi sonraki posta artık .
Bu gece sizin içinde bağıra çağıra şarkı söylicem,seviyorum sizi ...

                                                                    DCRNB

5 Aralık 2010 Pazar

İtirafçı BEN : 01 4 ever . . .

Bu aralar pek bi itirafçı gördüm kendimi :)  nedendir bilinmez,sanırım beni daha yakından tanıyın istiyorum.
Çeşitli yorumlar geldi nereli olduğuma dair, bi kaç kişi güneyli olduğumu tahmin etti :)
Güney deyip geçmemek lazım tabi :)
ben Yaşar Kemallerin, Yılmaz Güneylerin,Muzaffer izgülerin,Şener Şenlerin,Aytaç Armanların,Suna Kanların,Nejat Uygurların,Abidin Dinoların,Feridun Düzağaçların,Fatih Terimlerin,Ayşe Armanların,Kıvanç Talıtuğların :) (bu liste uzar da gider) Doğduğu verimli Çukurova topraklarında doğdum.
Bu topraklarda yaşadım hayatımın büyük kısmını,Bu toprağa aidim ben,herseyini severim buranın,Özü sözü bir gerçek adanalısını,İlkbaharda sokakatan eve girmeme engel olan ve bana AŞK ı çağrıştıran muhteşem Portakal çiçeği kokusunu,şalgamını,Sıcak ve yardımsever insanını,sadece bir adanalının anlayacağı bize özel kelimelerini ( anarya,sası,kındırık,şırdan,bici,gıllik,hoşşik,...)
Kışın ılık iklimini,kebabını, nebileyim işte yaaa uzar da gider bu liste ve ben daha nelerini severim canımm memleketimin.
Artık ayrılma vaktim yaklaşıyor memeleketimden,o her köşesinde anılarımın olduğu sokaklarından, O yazın nefret ettiğim ( ama buna rağmen yinede sevdiğim) sıcağından,sıcacık ve hala yardımsever insanından
Bir çok şey gibi Memleketimde burnumda tütecek,ve ben memeleketime aşkımı dile getirmek sizlerle paylaşmak istedim,sadece bilsin diye ADANA onu nekadar sevdiğimi.
Ve hep dediğim bir şey vardır
Biz ADANAlılar  korkmayız CEHENNEMDEN çünkü biz her yaz burda Cehennemin ALLAH'ını yaşarız :)
Ve Allah burda yandıklarımızın hatırına affedicek bizi Muafsınız siz dicek :)


4 Aralık 2010 Cumartesi

Şaşkın BEN : Müstakbel Gelin Neden Bunu Paylaşmadı ?

Evleniceğimi neden paylaşmadım ?
Bunun pek çok nedeni var aslında ama en önemlisi yorumlarınızdan önce bunu bilmenin pekde umrunuzda olcağını sanmıyordum,neden sanmıyordum çünkü benim blogum Günlük tarzında bi blog değil biliyorsunuz,yani aranızda yediğini, içtiğini,S*çtığını anlatan arkadaşlarım varki  içlerinde benimde pek severek okuduklarım var ama ben hiç günlük tarzında yazılar yazan bi blogger olmadım,ben sadece bana dokunan,ilgimi çeken,bende heycan uyandıran,ve hayattan öğrendiklerini edindiklerini paylaşan bi bloggerdım başından beri,kendi çapımda eğleniyordum burda,siz geldiniz bu eğlenceme dahil oldunuz beni çok mutlu ettiniz varlığınız ve yorumlarınızla,ama dedim ya özel hayatımı pek fazla paylaşmadım burdan ,sevgilim olduğunu yazdım  bi kaç yazımda mesela burda yada burda veya burda Bu son burda da mesela o foto nişan pastamızın fotosuydu ip uçları vermek istedim aslında size ufak ufak :) neden yaptım ? manyağım işte :) sanki siz oturup yazımı , fotoyu çözmeye çalışacakmışsınız gibi haa anlayanlar olmadımı Deepblueeagle mesela :) Burdaki yazımdan ve daha önceki yorumlara verdiğim cevaplarımdan anlamıştı nasıl bir süreçte olduğumu.
Evet sizler şaşırdınız,çünkü ben burdan alenen ifşa etmedim evleniyor olduğumu çünkü günlük tarzında bi blog yazmıyordum,ilgilenmeyeceğiniizi düşündüm,yinede ufak ufak ip uçları verdim anlayanınız olurmu acaba diye
Oldu bitek deep oldu :)( çok dikkatli bu adam çook:)
Şimdi kendimi size affettiriyorum , çiçeğimi kapmak isteyen kızlar geçin arkama,
ve ayakkabımın altına adını yazdırmak isteyen kızlar elime mum diksin :) ( ne diyo bu doz demeyin 'elime mum diksin' tabirini 83 yılından sonra doğanlar bilmez, ee bilenler bilmeyenlere anlatsın lütfen benim çok işim var malum :)
Haa bide unutmadan size bi soru SİZCE DOZ NERELİ ? :)

Çok ÖPÜCÜK

Çok Meşgul BEN : Bi Evlenip gelicem . . .

Uzun zamandır, çok meşgulüm,önemli işlerim var yazamıyorum edemiyorum,hiç kendimde değilim diyordum ya, İşte nedeni 'Doz'u da evlendirdik sonunda' diyecek olan pek saygıdeğer Dozsever.
Doz Büyücünüzde evliler kervanına katılıyor,henüz olanın bitenin pek farkında değilim,huyum kurusun son dakikaya kadar idrak edemiyorum,inanamıyorum bu nedenle fazla heyecanda duymuyorum sanırım malum gün gelip çatınca anlicam işin ciddiyetini.
ÇOOOKKKKKKKKKKKK uzaklarda olucam ben ama sizden uzak olmicam merak etmeyin,hatta bence sizlere daha yakın olucam.
Evlilik değişik bi kavram yada çok normal ben değişik bakıyorum,bilmiyorum her ne haltsa işte,ben olaya yanında olmakdan huzur ve mutluluk duyduğum insanla hayatı paylaşmak olarak bakıyorum,bunu yapabilmemiz içinde imza lazımmış bizdee ee iyi hadi atalım bari çok ısrar ettiniz dedik :)
Düğün seromonisinden önce kızlarla kuduracağımız kınalar yakıp oyunlar oynayacağımız bir gece düzenliyorum,
İşte aşağıda bu hazırlaklar ile ilgili kareler.
Belki evleniceklere fikir olur,doz'unda sizlere kıyısından köşesinden bi yardımı olur.

 gelen misafirlerimize dağıtıcağımız küçük kına keseciklerimiz kına sepeti içinde

Kına tepsim :) ben çok sevdim :)

Bu güzel şeyler davetiyelerim,zarf yerine şeffaf bi kesede dağıtılmaları ise pek tabi benim fikrim :)


Gelin çiçeğim,nikah şekeri meleğim ve davetiyelerim bi arada

Gelin ayakkabım

Gelinliğim :)

Bu düğündeki sandalyelerimizin şekilleri

Buda şamdanım ,masa çiçeklerimiz ve Anı defterimiz...

NOT :Keşke sizdemi olsaydınız :(

ÖPÜCÜK






1 Aralık 2010 Çarşamba

Yıkık BEN : Yan Demir,yan ve istediğim şekle gir . . .

Bi kaç kez yıkıldım ben,toz oldum,yok oldum sıfır değil eksiydim ve çok değerliydi sıfır.
Hiç bişeyim yoktu elimde,odam , yatağım ve kedimden başka .O yatakta ve o odada kaç uyanmak istemediğim gün geçirdim,yada kaç kez sabaha karşı içimde yananan ateş uyandırdı beni , tık diye açtı gözlerimi bilmiyorum.
kaç kere sordum acaba kendime,  ben yarın neden uyanmalıyım ki diye ,yada kaç kere ışığı,önümü görebilecekmiyim acaba diye düşündümm.
Neden ben  ! dediğim günlerim oldu,iç ses herseyin bir nedeni var diyordu ,bunu biliyordumda ama acım o kadar büyüktükü yutuyordu iç sesi,ve o sesden nefret ediyordu acı ,sadece neden diyordumm , neden ? acı ise beni yaşa diyordu dibe vurr,sonra son hızla vur ayağını yere ve o hızla yüksel.
o günlerde bana yardım elini uzatan tek şey kitaplardıı,onlarla unutuyordum acımı kısa bi sürede olsa,yada onlar sayesinde umut yeşeriyordu içimde yeniden ayağa kalkabilmek için.
sevdiğim dostlarım hep vardıı,ama ben acıyı anlatabilen bi insan değilim,bencilim acılarım konusunda,kimseyle paylaşmak istemiyordumm.
Yaşarken  , acı taze iken sorguluyorsun,neden ben diyorsun,ama acın dinince , büyük fotoğrafın farkına varıyor , neden sonuç ilişkisini  ancak o zaman kurabiliyorsun.
Sonra bigün artık eminsin tüm olup bitenden.
Hayatta acılar var yaşanıcak,geçicek,ders alınıcak,yine yapılıcak
Bunları hepsi sırası değiişen bir şekilde nefes aldıkça yaşanıcak aslında hersey sen ne yaparsan yap,nekadar sorgularsan sorgula, OLMASI GEREKTİĞİ GİBİ OLUCAK . . .

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails