25 Ağustos 2011 Perşembe

Garip Ben : Gicik ve SIKICI bir insanim . . .


Saclarimin gozunun yasina bakmadim,kestim onlari.
Daha once yaptin mi hic ?
Kendinden SIKILMAKla baslar hersey,Ben bir cok seyden oldugu gibi kendimden de
cok cabuk SIKILIRIM,dusunsene her sabah aynada ayni yuzu goruyorsun,ayni kas,ayni goz,ayni dudak,hatta yatagin sacina verdigi o garip sekil bile ayni her sabah.
Belki sen benim gibi degilsindir,kalibim ben ,yenilige acik degilim fazla,fena olmayan birsey bulduysam,tuttururum onu,bi ayakkabiyi sevdiysem hep onu giyer,bi ojeyi begendiysem hep onu surer,bana yakistigini dusundugum ama hep ayni olan makyaji yaparim.
Yeni bir restaurantta kendimi riske atmaktan hic hoslanmam ,damak tadima en yakin oldugunu dusundugum yemegi secerim,ancak guvendigim birinin onerisiyle yeni bir sey deneyebilirim,yoksa eski deneyimlerimin siki sikiya tuttugum saclarini  birakmam.
SIKICIYIM yani,basmakalip,suprizsiz.
Suprizleride sevmem zaten,kontrolum disindadir cunku,kalbim hizli hizli atmaya baslar ama mutluluktan yada heycandan degil,stresten,hele o supriz partiler yokmu, beni hic mutlu etmez sadece
 -mis gibi yapabilirim basaramam,herkesin bana baktigi,odak noktasinda oldugum o anlar elimi kolumu nereye koyacagimi,ne yapacagimi bilemem.
Hayati yasamaktan degil izlemekten yanayim sanirim ben.
Bazen hayati yasamayi secenlere bakip imrendigim olmustur,ama ben onlardan degilim biliyorum.
Zaten ,kitap okuyan,hayal kuran,yazi yazan,gozlem yapan bir cok insaninda oyle olduguna dair bir tezim var.
Universite yillarimda adimi karalardim her yere ve etrafini bir dikdortgenle cevirirdim,bigun birisi dediki bana, "soyutluyorsun kendini,izole etmeyi seviyorsun" o zaman pek katilmamistim,cunku etrafim benim tercih etmedigim bir kalabalikla doluydu,izole degilim demistim icimden
simdi anliyorum ki ben insanlari sosyal olmak icin degil izlemek icin seviyorum,merak ediyorum "INSAN"i,davranislarini,acilarini,neyi neden yaptigini,mimiklerinin aslinda neyi anlatmak istedigini.
Kimseyi kendimden daha iyi tanimadigim icinde once kendimden yola cikiyorum.
kendim uzerindeki calismalarim devam edicek...
Garip bi opucuk


29 yorum:

Orhun Mete dedi ki...

hmm depresyondamısın yoksa hep mi böylemiydi hayata bakış açın ? bu kadar soyutlamak pek iyi değil sanırım :) belki özel oldu ama özür dilerim şimdiden..

DOZ BUYUCUSU dedi ki...

mete, ha ha :) ya mete durum o kadar vahim degil ama biliyorum yaziyi okuyunca oyle geliyor insana :) yok depresyonda filan degilim,pek girmem ama depresif moodlu gunlerim olur o ayri :) aslinda basit bir sacimi kestim ben yazisi yazicaktim boyle seyler cikti icimden.ama hep boyleydim,yani insan izlemeyi seviyorum iste,birde ortamina gore cok sosyal oldugum zamanlarimda olur.sadece biraz seciciyim diyelim biz.ne demek ozel filan yok burda,ben en ozellerimi paylasiyorum zaten burdan :)

Adsız dedi ki...

saçlarıma kimseye emanet etmem!kıvırcık olduğu için rahatça kesip biçiyorum:)

soyutlanmak güzeldir, boşver, kafanı dinle.istediğin zaman da ortaya çıkıp sosyalleşirsin.

Sayfan çok hoş olmuş..

Asahhara dedi ki...

Basmakalıp bir hayat bazen insanı sıkabilirken, bazen de en uçlarda olmadık hareketlerle hayatımızı renklendirebiliyoruz. Bazen bir günümüzün beklentileri, en yakınge ertesi güne uymayabiliyor. Duygularımız çok çabuk değişip farklı yönlere kayabiliyor.

İnan senin gibi çoğu kişi kendini çözümlemekle uğraşıyor :) Bazen aynı düzende bazen farklı düzenlerde. Yanlız değilsin.

Orhun Mete dedi ki...

bilemedim :) bende sevmiyorum özel oldu biraz belki ama.. gibisinden yorumları ama söylemeden de geçmek istemedim.. neyse öle işte :) bende seviyorum insanları izlemeyi.. belli aralıklarla yapmalı bence insan..ama bir yandan da hayat devam ediyorun farkındalığıyla yaşayabilmeli hani :) bende her ne kadar beceremesem de senin,benim gibi düşünenlerin de ara sıra böyle cümleler kurabilmesine ihtiyacı olduğunu düşünüyorm :) nese sıkıntı yoksa ne güzel,iyi geceler dilerim.

Dila dedi ki...

Doooz!
Rica edicem hayata dön tatlım

Adsız dedi ki...

tamamen ve resmen beni anlatmışsın

Unknown dedi ki...

Seyretmeyi seven insanlar genelde sıkıcı oluyor galiba. Ben de öyle olduğumu düşünüyorum. Bir keresinde sahil boyunca yürüyorduk arkadaşımla. İskele meydanında halk konseri varmış. Kimin konseriydi hatırlamıyorum, neyse o gün konserden çok halkı seyrettim. Gün gerçekten biraz da üzülmüştüm kendime. Daha önce de ellerim ceplerimde odun gibi durarak Şebnem Ferah konseri izlemiştim. Yani en dikkat çekicileri bunlar diye söylüyorum. Bir de arkadaşlardaki en ufak bir bozulmayı bile görmek, bir kimsedeki en ufak bir alayı bile hissetmek lanet gibi bir şey bence. Çok rahatsızım bu izleme konusunda.

DOZ BUYUCUSU dedi ki...

siradan bir balik,benimde saclarim kivircik ondan bu sac kesme ozgurlugumuz :) sayfami begenmene sevindim :)
asahara,cok dogru ben mesela cok ani bir sekilde bir kac duyguya ayni anda girip cikabiliri. insanoglu garip iste :)
mete,hayat devam ediyor evet,ben iki ucu ayni anda yasiyorum sanirim disardan cok sosyal gorunup,icimde bundan hoslanmiyorum.yalnizlik en sevdigim luxum :)
anormal,hayattayim merak etme :)
nefes,dogrudur,vardir benzerlikler.
saksagan,baska insanlar adina utanirmisin peki sende benim gibi ? merak ettim.

Unknown dedi ki...

Evet, bunun daha önce adını koyamamıştım şimdi sen söyleyince şaşırdım. Özellikle arkadaşlarım arasında oluyor. Ama karışık bir şey. Birisi kendisini alçaltan bir hareket yaptığında ben yapmışım gibi özellikle de çok sevdiğim biriyse içime ağrı saplanıyor. O kişi herkese eşit yakınlıkta olduğu için bu çok zengin kişinin fakirle yolda yürümesi, onun fakirliğinden utanması gibi bişey değil. Nedense garip bir sorumluluk duygusu kaplıyor beni. Ama bazen tv'de gördüğüm birisi için bile oluyor.

DOZ BUYUCUSU dedi ki...

saksagan,inanmiyorum,bende tv ornegini vercektimm,sasirdim :) ben resmen bakamam tv ye karsimda kendini kcuk dusuren yada biri tarafindan dusurulen biri varsa onun yerine,sanki o ne hissediyorsa hissederim,sanirim fazla empatik insanlariz biz,belkide fazla gozlemci olmanin bir sonucu bu.yada kotu mutsuzz,negatif bir ortam beni herkesten cok etkiler,duramam yerimde,kotu olurum.cekerim uzerime o butun negatif duygulari

Unknown dedi ki...

Ya bugün üç arkadaş yemek yiyoruz. Lokanta işletmecisi geldi karşımdaki arkadaşımla bir şeyler konuşuyor. O sırada garson da masayı toplamaya başladı. İşletmeci masanın yanında engel olduğundan garson bir iki tabağı düşürdü birden. O anda kendimi birden suçlu hissettim ben düşürmüşüm gibi utandım, hatta patronun gözlerine baktım azar işitmeye hazırlanır gibi. Sonra aklım başıma geldi noluyor ya benle ne ilgisi falan dedim.

Ya bunun sebebini tanımlayamıyorum tam. Yani bir yerde duyarlı bir insan olmak belki ama bazen de hastalık gibi görüyorum. Belki bilinçaltım üzülecek bir şeyler arıyor. Bilemiyorum yani. Ama normal değil hatta hayatın genelinde olumlu bir şey de değil sanki.

DOZ BUYUCUSU dedi ki...

saksagan,anliyorum seni.benziyoruz. seviyorum ama bu ozelligimi evet bazen yasami zorlastiriyor ama,herkesi anlamayi seviyorum ben. mesela bu ozelligim yuzunden ,bir katili bile anlayabilirim diyorum.

Unknown dedi ki...

İşte bilmek mutsuz mu eder. Mesela çağırdığında bu akşam işim var diyen arkadaşına inanmak mı iyidir yoksa yalan söylediğini bilmek mi. Kimse kandırılmayı istemez tabi de hayat öyle daha mı iyi olurdu diyorum. Sonra mesela akımlara kapılmak falan. Seyirci olmamak. Gözlemleyici olmamak.

Forrest Gump filmini izledin mi? Orada çok dikkat çekici bir süreci anlatıyor. Hayat akıyor, dünya değişiyor, toplum yeni yeni akımlara kapılıyor. Bunların çoğunu biz Forrest'in sevdiği kız olan Jenny özelinde görüyoruz. Jenny tüm akımların içinde onları yaşıyor, Forrest ise uzaktan onları takip ediyor ya da başka bir hayatın içinde başka ilginç maceralar yaşıyor. Film Forrest'i yüceltse ve Jenny'e filmin sonunda pişman olmuş insan rolü yüklese de bu bir yere kadar böyle. Hatta gerçek hayatta Jenny daha da önde gidiyor. Gittiği konserde zıplayan insanları izleyen kişi torunlarına anlatacak bir şey bulamazken, hayatın genellikle mat renklerini görürken ("mat" sözcüğü için çok düşündüm) o konserde zıp zıp zıplayan kişi yaşadıklarını anlatırken belki o cıvıl cıvıl rengarenk mutluluğu tekrar yaşayacaktır.

Bu kadar gözlem bir yerde beni yabancılaştırıyor. Bu öyle bir notkaya geliyor ki bazen orta okulda millet sevgilicilik oynarken ben neden kitap okuyordum diye pişman oluyorum. Ben neden üniversitede rock müzik sevdiğim halde rock müzik çalan yerlerde kendimi yabancı hissedip, ortamı gözlemledim. Neden konserde kafa sallamak bana aptalca geldi. Ben şuan bunları yaşamamamın ezikliğini, pişmalığını duymuyorum çünkü bugün tekrar üniversiteye başlasam yine bunları yaşamam ama neden böyleydim ve neden böyleyim diye soruyorum kendime.

Cehalet mutluluktur sözüne inanmam tamam ama bilmek ve görmek de bazen insanı mutsuz ediyor. Bir arkadaşım bana "bizim içimizdeki çocuk ölmüş" demişti. Ben o içimizdeki çocuğun yaşlandığını düşünüyorum sanırım. Çocuklar gibi biraz da ne yaptığını bilmeden koşmak gerekiyor. Koşan çocukları izlemek ve belki de onları yazmak değil.

Başını ağrıttım sabah oluyor :) Bu arada yorumdan çok blog yazısı gibi oldu :)

DOZ BUYUCUSU dedi ki...

saksagan,cok haklisin soylediklerinde,bende bazen neden boyleyim diyorum,yazimda da soyledim bazen hayata katilmayi secenlere imreniyorum ama bende buyum iste,hem insan torunlarina sadece yasadiklarini anlatmaz dimi gorduklerinide anlatir,birseyler gormekde ANI dir.birde benim durumum biraz daha garip,celiskili bi durum,hayata cok fazla katildigim gunlerde oldu.ama benim tercihim degildi,ortama uymakdi,sartlarin gerektirdigiydi,ama sevmedim o zamanlari,bana fazla birs ey katmadi hayata katilmak.izlemek daha zevkli,daha cok sey ogrendim izlerken,hem fazla bir riskide yok,belkide bir korkagimdir,kimbilir :)

Unknown dedi ki...

Baktığım zaman pekçok kişiden daha çok hayatı yaşadım sanırım ben de ama eksik oluyor :) Canım sıkılıyor bazen eğlenmem gerektiği zamanlarda bile. Geçenlerde bir şelaleye gittik arkadaşlarla. Orada aslında farklı hissettim. Her şey daha sakindi ve üzerimdeki tüm stresi atmıştım sanki. Bir de İstanbul'a bir arkadaşıma gitmiştim. Aslında onun açısından biraz sorunlu bir dönemdi. Kendisi inançsız ama ben de göreyim diye Yeni Cami'ye gittik. Başta sadece turistik amaçlıydı belki biraz da dinlenmek. Orada oturup kaldık. Arkadaşım Osmanlı zamanında yaşasaydım burada ömürümü geçirebilirdim dedi. Derviş gibi işte. O oturuşumuzda da tamamen oradaydım ve yaşıyordum. Böyle özel anlar olabiliyor. Yoksa akşam toplanmaca takılmaca işlerinde dışarıdan bakana göre seyirci kalmasam da içimden şehirler geçiyor :)

DOZ BUYUCUSU dedi ki...

hepimiz farkliyiz iste,garip bi varlik insan,ve bu garipligi yuzunden bende merak uyandiriyor.Bu kadar farkli model farkli hayat farkli yuz varken,yaraticiya inanmamak imkansiz olsa gerek...

Unknown dedi ki...

Sana katılıyorum. İnsanlar gerçekten harika ve merak uyandırıcı.

Aslında roman yazabilmek harike bir şey olsa gerek. Gözlemlemek, yorumlamak ve yazarak anlatabilmek...

Sen de uyumayanlardan mısın?

DOZ BUYUCUSU dedi ki...

saksagan,evet roman yazmak muhtesem olurdu,biz gozlemciler yakiniz ama bu hayale ne dersin ? ben az uyuyanlardanim,gece insaniyim,daha verimli buluyorum kendim icin,ama suan bu saatte ayakta olmamin buyuk nedenide baska bir kita da olmam :) burda saat daha gece 11 :)

Unknown dedi ki...

:) Anladım. Belki bir gün yazarız dediğin gibi. Birikmek ve biriktirmek lazım. Geceler verimli tabi, insan daha rahat içe dönüyor. Sen hep "ben" diyorsun ya. Mesela Garip Ben gibi :) Benim de blogumun adı Ben. Şimdi fark ettim benzerliği. Her yazıdaki sen'i bu şekilde tanımlamak zor olsa gerek.

HerbiRenk dedi ki...

güzel bir yazı olmuş ama benim naçizane fikrim şudur ki; ne kadar aynı gibi görünsek de çok farklıyız birbirimizden. ben a olayına b tepkisi verirken karşımdaki z tepkisi verebiliyor, ben çok kırıldım bu yüzden karşımdakileri kendim gibi bildim ama öyle değiller her seferinde daha iyi anlıyorum:(

Missbone dedi ki...

Cnm benim bloga bak :) Yaptım sana da ama beğenir misin bilmiyorum biraz aceleye geldi :( Yorumunu görünce hemen yapayım dedim :)

DOZ BUYUCUSU dedi ki...

saksagan,dun uykuya yeni dustum :( evet umarim birgun yazicak kadar cok sey biriktirirz,ve evet senin blogunun adi ben benim her basligimda ben geciyor,bi ara insanlar baya tepki veriyordu,herseye ben diyen bencil bi insanmisim filan :)gulmustum hatta aciklamak icin bi kac yazi yazmistim,o benlerin amaci icimdeki bir suru ben i tanimlamak,hepimizin farkli farkli BEN 'leri var bence,ben burda kendi farkli Benlerimi anlatiyor tanimliyorum ,hepsi bu :)
Herbirrenk,evet farkliyiz,ama ozde cok benzerliklerimiz var,yani biri belki sana benzemiyor ama bir digerine benziyor mutlaka,hem cesitlilik iyidir senin adin gibi herbirrenk :) kirilmak iyidir bosver vardir bi nedeni,ogreniyoruz boyle boyle :)
missbone,cok cok tesekkur ederim,bayildim eline saglik tatilden gelince iznin olursa kullanicam bloigumda :)

Unknown dedi ki...

Benim "ben" ismini kullanımışımın sebebi de bireyin özel oluşundan kaynaklı. Yani ben'den geçmek bile önce ben'i iyi kavramakla ilgili bir şey. Her "ben" başlı başına bir kavram ve var oluş. Düşünüyorum işte varım ben de!:)

Adsız dedi ki...

Sitenizi sıkıcı bir insan olmakla basetmeye calisirken buldum ve yazdiklarinizin bicogunda kendimi buldum. Dışarıdan bakıldığında cevresi kalabalık sosyal bi insan gbi gorunsem de cogu zman insanlarla iletisime kendimi kapattigim oluyor bazen en sevdiklerime bile..yasama sevincimin kayboldugu anlar özellikle yabancilasma yasiyorum etrafimdaki insanlarin konuştukları gulup eglendigi seyler bana sacma geliyo. Bir ucundan yakalamaya çalışıyorum ters tepiyor. Bu yuzden cevrem tarafından sevilmeyen biri haline geldim. Bir psikologa yazarmis gibi oldu ama durum bu :(

DOZ BUYUCUSU dedi ki...

Adsız: bence tek formulü akışına bırakmak ve canımız nasıl olmak istiyorsa öyle olmak :) evet sıkıcı ve asosyal bi insanım ama bende böyle biriyim işte .bu benim karakterim başka birşey olmaya çalışmak kendini inkar olur diyorum ben :) kafayı takmamak akışında ilerlemek gerek kanımca . Sevgiler !

heyat dedi ki...

Sohbetiniz hos olmus..
Sikici biri oldugunu hiss etmek insani bazen kendine karsi ofkelendiriyor..neden ben sikici bi insan oldum diye..neden baskalari sohbet yaparken tatli tatli ben hic uzunca guzel konusma yapamiyorum etrafimdaki en yakin insanlarla bile..uzucuu..bu halim cok uzuyor beni..

heyat dedi ki...

Sohbetiniz hos olmus..
Sikici biri oldugunu hiss etmek insani bazen kendine karsi ofkelendiriyor..neden ben sikici bi insan oldum diye..neden baskalari sohbet yaparken tatli tatli ben hic uzunca guzel konusma yapamiyorum etrafimdaki en yakin insanlarla bile..uzucuu..bu halim cok uzuyor beni..

heyat dedi ki...

Sohbetiniz hos olmus..
Sikici biri oldugunu hiss etmek insani bazen kendine karsi ofkelendiriyor..neden ben sikici bi insan oldum diye..neden baskalari sohbet yaparken tatli tatli ben hic uzunca guzel konusma yapamiyorum etrafimdaki en yakin insanlarla bile..uzucuu..bu halim cok uzuyor beni..

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails