Çocuktum,sanırım okula başlamamıştım daha,küçüktüm.Sıkılırdım evde,tektim malum.Aşağıda oynamaya da inmezdim pek,ip atlamayı sevmezdim yada sek sek oynamayı,erkeklerin oynadığı birdir birdeydi gözüm,ama küçük kızlardık ya,oynamazdık,ayıptı,yakışmadı kıza birdirbir oynamak,kim karar vermiş acaba bu ayıplara,yakışmazlara,düşünürüm bugün hala.
Apartmandaki yan komşumuzun 3 kızı vardı.Daha yeniydik apartmanda,pek tanımıyorduk kimseyi.Balkona çıkmayı severdim,annem yanıma yiyecek bişeyler verirdi heycanlı bir film izler gibi izlerdim balkondan dünyayı.O izlemelerim sırasında tanıştım bu kızlarla,balkondan balkona.2 kız benden büyük biri ise küçüktü.
Ne yediğimi sordular bigün bana,şans işte o gün muz koymuştu annem tabağıma,muz dedim,muz yiyorum,biz hiç yemedik dediler.Durduğumu ve düşündüğümü hatırlıyorum ve sonra muzumun geri kalanını onlara fırlattığımı.Çok yakındı balkonlarımızın arası,elleriyle yakalayamadılar ama balkonlarına düşmüştü,aldılar yıkadılar ve yediler.Bense ,ne hissedeceğimi bilememekle beraber,biraz garip hissettiğime emindim.ertesi gün yine balkondaydım,onlarda geldi,bu sefer yalnız değillerdi,ellerindeki büyük tabak eşlik ediyordu onlara.tabaktan aldıkları birşeyi yiyorlardı,sert bişeydi,sesleri geliyordu çünkü,çiğnerken,Merak içindeydim,ama utanırdım ,soramazdım ben ne yiyorsunuz diye,zaten gerek de kalmadı sormama,'tarhana bu'dediler,'Maraş tarhanası',sonradan öğrendim maraşlı bir aileymiş yan komşularımız.İstermisin dediler,isterim dedim,attılar bana,yakaladım,yedim,ilk defa böyle bişey yemiştim farklı bir tatdı ama beğendim.Bizim Muz ve Tarhana alışverişimiz güle oynaya devam etti,artık onlar muzu bense tarhanayı biliyordum.Bu alışveriş bigün kapımızın telaşla çalmasına kadar devam etti,kızların annesiydi kapıyı çalan,bu muz kabuklarının balkonumda işi ne diyordu anneme,kızlarım söyledi senin kızın atıyormuş bu muzları balkonumuza,bense arkada dinliyordum suçlu suçlu,annemin haberi yokdu hiçbirşeyden,bana baktı,ben suskundum,anladı kadının dediğinin doğru olduğunu,Özür diledi ve banada özür diletti kadından.Ogünden sonra balkona tek ve elimde bir yiyecekle çıkamadım.ama kimse bilemedi kızlar ve benden başka o balkondaki muz kabuklarının ve tarhana kırıklarının gerçek amacını,biz o balkonda dünyanın hiçde adil olmayan koşullarını eşitlemeye çalışıyorduk küçük aklımızla,bilmediğimiz ve belki bilemeyeceğimiz şeyleri diğeride tatsın istemiştik,masum bir istekti bu,içinde kıskançlık yada üstünlük taslama yokdu,ama bu masum isteğide yine büyüklerin hiçde masum olmayan egoları mahfetti,arkadaş olabilecek 4 kızı sonsuza dek yabancılaştırdı.Annelerinin o hareketinden sonra o kızlar benim onlara,üstünlük tasladığımı düşündü,halbuki bende onlarda tatmin olmasını istediğimiz,masum meraklara sahiptik hepsi buydu.Biz hiç arkadaş olamadık sonra,onlar beni hiç sevmediler,hep kötü biri olduğumu düşündüler.Yıllar geçti annelerimiz görüştü,biz hiç arkadaş olamadık,düşünün büyükler unutuyor ama küçük çocukların bilinçaltında olanlar hiç silinmiyor,şimdi annemden duyuyorum Kızlar büyüyüp evlenmişler, çocukları olmuş,umarım annelerinin yaptığı hataları yapmazlar kendi çocuklarına,umarım muz ve tarhana masum kalır onların çocuklarının hayatında...
3 yorum:
Bazen büyükler de çok çocuklaşabiliyor...Keşke kapınızı hiç çalmasaymış anneleri ve arkadaş olabilseymişsin kızlarla.
Muz dediniz de ben pazar yerinde dolaşırken görmeden bir muz kabuğuna basmışım. Başıma neler geldi yazmasam da siz anlayabilirsiniz. Elaleme rezil oldum. Kendimi yerde buldum ama burnum sürtülmüştü..
Bu yazını çok sevdim, çok derin, yakışmış...
Yorum Gönder