6 Ekim 2010 Çarşamba

Felsefik BEN : O EV . . .

Hayatı BBG evlerine benzetirdim ben ,içime felsefe kurdu düştüğünden beri,hep bişeyleri bişeylere benzettim,benzeterek ve izleyerek insanları anlamaya çalıştım hayatı,varlığımı,kendimi tanımaya çalışma yolumdu bu.
Hatırlıyorum, BBG evleri moda olduğunda sanırım ben lisedeydim.İnsanları ve onların davranışlarını izlemeyi sevdiğimden ,harika bir programdı benim için.Kadın erkek ilişkilerini,büyük küçük iletişimini,insanların kavga ederken,mutluyken,üzgünken nasıl olduklarını,yalan söylerkenki vücut dillerini izlerdim.Çok tartışılan bir programdı BBG olmalımı olmamalımı diye,şimdiki evlilik programları gibi.Topluma kötü örnek olacak davranışlar sergilendiği söylenirdi,sanki toplum kendi kendine kameralar yokken bu kötü davranışları sergilemiyor gibi,gözler önüne serilince eksiklerimiz ,kötü davranışlar sergilemiş oluyoruz ama biz zaten bunları yapıyoruz günlük hayatımızda sadece gözümüze sokulmasın istiyoruz ,kafamızı kuma gömmek,kendimizi kandırmak 'biz harika bi toplumuz bunları biz yapmıyoruz ki ' demek kesinllikle daha tatmin edici katılıyorum.
Ama bizim de üç aşağı beş yukarı böyle olduğumuz gerçeğini değiştirmiyor ne yazıkki.Bizde kavga ediyor,üzülüyor,entrikalar yapıyor yada entrikalara maruz kalıyoruz aynı o evlerde yaşananlar gibi.Bu nedenle dünyayı BBG evine benzettirdim eskiden,bizde bi evdeyiz şimdi,olaylar sıcak ,hayat akıyor,kızıyoruz,saçmalıyoruz,bağırıyoruz,yalan söylüyor,arkadan iş çeviriyoruz.Hırslarımız var tıpkı ordakiler gibi birinci  olmak isityoruz çeşitli konularda ama tıpkı onlar gibi bizde unutuyoruz, bizi İZLEYEN olduğunu.Tıpkı onlar gibi bizimde bir izleyenimiz var.
O evden çıkanlar,eski bölümleri,kendi davranışlarını ,yaptığı yanlışları,evden çıkıpda izleyince nasıl utanırlardı dün gibi hatırlıyorum,'şurda çok bağırmışım,şurda abartmışım,aa bu tavrımın hiç farkında değildim şimdi anladım' derlerdi zira yaşarken farkında olmak pekde kolay değildir,ama 'O EV'den çıkıncada iş işden geçmişdir,artık zaman geri sarılamaz,olan olmuş,yapılan yapılmıştır.
Umarım hiçbirimiz 'O EV'den çıkıp da hareketlerimizi izlediğimizde çok pişman olmayız,zira dönüş yoktur artık...

4 yorum:

Profösör dedi ki...

Acaba dünya hayatı da bir BBG evi örneği gibi midir? hareketlerimiz bir yüce değer tarafından izleniyor mu? sonra hak ve hukuk, adalet eninde sonunda yerine gelecek mi? bu yazı bu düşünceleri bende oluşturdu diyebilirim.

Pink Freud dedi ki...

Evet evet aynılarını düşünüyorum. Sürekli toplum ahlakına aykırı programlardan şikayet ediliyor. Oysa toplum ahlakı diye bi şey yok. Toplum ahlakının kokuşmuşluğunu gözler önüne sermekten kaçış var.

NzN dedi ki...

kötü yönlerimizi milletin gözüne sokmanın da bu anlamda pek manasız bir şey olduğuna inanıyorum ben.
demek istiyorum ki;
kötü yönlerimizi millete alkışlatmanın gereği yok. bu tarz programları takip eden kitle zaten bu yönü ile gurur duyan, bunlarda herhangi bir yanlış görmeyen bir kitle. dolayısı ile sadece senin, benim ve bizim gibi düşünenlerin gözüne batıyor bunlar. geri kalan kesim kendinden bir parça bulduğu için yakın hissediyor, taraf oluyor, alkışlıyor ve dolayısı ile takip ediyor. Kendi kızı yapsa namus belasına başına sıkacağı kurşun başkalarına alkış olarak gidiyor.

DOZ BUYUCUSU dedi ki...

Profösör,tamda öyledir,bbgyi dünyaya benzettim hep.ve adaleti Tanrı sağlayacak !

Pink Freud,hem fikir olmamıza sevindim,yani toplum gördüklerini örnek alıp kötüleşmiyor,toplum zaten öyle.Bi çeşit yumurta tavuk hikayesi.

NZN,ama belki o kötülüklerden izleyipde ders alan vardır,benim hep öyle oldu mutlaka,izlediğim kötü bulduğum şeyleri yapmamaya çalıştım,yaparken farkında olmuyosun,başkası yapınca şimşek çakıyor kafanda,farkındalığın artıyor.bu nedenle faydalı bile buluyorum ben.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails