Toplum belirliyor hayatımzdaki yapılacaklar listesini.Doğmalı,okula gitmeli,üniversite okumalı buarada kendimizi kocaya hazırlarken bir iş de bulmalıyız(koca istemezse terk etmek üzere tabi).Ve sonra malum son,ailemizi ve onların çevresini mutlu etmek için yaşımız fazla geçmeden evlenmeli ve bir müddet sonra da üremeliyiz.Allah korusun es kaza 3 sene filan üremezsek herkes kısır olduğumuzu düşünür,annemiz nasıl toplum içine çıkar.
-Biliyomusun Ayşe, Muzaffer Hanımın kızı 3 yıldır doğurmadı.
-Aaa vah vah tedavi olsalar bari.
-Kimin olmuyomuş,kızın mı,adamın mı ?
Birde Tabi erkek doğursak hiç fena olmaz, nede olsa erkek adamın erkek çocuğu olur,daha bi gireriz kocamızın gözüne( sanki XY kromozomunu biz taşıyomuşuz gibi) .
Daha bebeğin adı belirlenicek ee onuda kayınvalidemiz koysun.
İşte böyle harcayıp tüketiyoruz,bize ödünç verilen hayatımızı,başkalarının isteklerine sunuyoruz.
Sonunda anlıyoruz ki sadece adımız bize ait,ama onu bile seçerken biz vermedik kararı.
Hayatımızı,annemiz,babamız,onların çevresi,komşularımız,kocamız,onun ailesi ve çocuklarımız için harcayıp tüketmişiz.
Hep düşünmüşüz, 'TOPLUM NE DER ?' diye
Hiç sormamışız kalbimize 'SEN NE İSTİYORSUN ?' diye.
CİCİ KIZ rolü verildi bize,oynamalıyız bu rolü ölene kadar,böyle gerekiyor,ama ne için ?, kim için ?
Hangisi onlar için yaptıklarınızın gerçekten farkında ?
Hangisi takdir ediyor sizi ?
Bende şimdi en CİCİ halimle onları selamlıyorum :) ...
16 yorum:
Kim kızdırdı seni böyle :)
Bünyedeki sabit kızgınlık o :) yeni değil :)
bu yazıyı bir çok kızdan okumayı çok isterim yada bizzat duymak ama dediğin gibi tüketim toplumu olduğumuz kadar toplumda bizi tüketiyor farkanda olmasakta birde ekek açısından bakarak yazarsanız bence güzel bi tartışma konusu çıkar yüreğine sağlık
ata ; emin ol pek çok kız böyle düşünüyor ben sadece onlar adına dile getirdim uzun zamandır içimde biriktirdiklerimi.Erkek açısından bakmaya gelince aslında aynı baskının erkekler üzerindede olduğunu düşünüyorum,tabi kadınlara oranla daha az ama var onlarda da,ayrıca o kızdığımız erkekleri yetiştirenin de bir kadın olduğunu düşününce durum daha ironik bi hal alıyor...
e kızım artık evlen sende yaş 30 olmuş daha üreyeceksin, genç anne olmak yaşlı anne olmak farklıdır dıdıdıdıdıdıdıdıdıdı :))))
ya annem ya babamsın evlen dediğine göre ha ha :)ürerim üremem kime ne
sen bulamıyorsan, biz bakalım artık? :))
yok durum henüz o kadar vahim değil :) mercidabık.
hadi, git sarıl ona eğer şimdi sarılmayı çok istediğin bir adama sarılmazsan, bi gün sarılmayı hiç istemediğin bir adamın koynunda bulursun kendini... ;))
bizim yeni nesilde olmuycak artık bunlar eminim.
kız yaparsa "kaşar" , erkek yaparsa "daha erkek" olur.
toplum bunu da diyor , iyi düşünmek lazım "toplum ne der" derken. kısacası toplumun ... demek istiyorum , teşekkür ediyorum.
not : bayan değilim.
eklemeyi unuttum , erkekler de bu durumdan rahatsız esasında.
Bu yazıyı alıp basıp dağıtmak istedim...
Toplum ne der diye annem kıyafetlerime karışıyo en büyük derdim de bu ! :'(
erkeklerin durumu daha iç açıcı değil belki de. ortada bir "yetiştirilme" tarzı varsa kaçınılmaz denge sorunları. aklının erdiği gün uyanmak zorundasın. bir set çekerek geleneksel olanla arana. kendini bulmalısın.
bu arada bu fon üzerinde siyah yerine beyaz veya gri yazı rengini denemiş miydin hiç?
aslında herkes bunun farkında ama değişen bişey yok. onlar değil mi "x'in kızı evden dışarı adımını atmıyor, eee babası sert tabii ondan. peki ya y'nin kızı? anası babası karışmıyor ki, giydiği kıyafetlere bak! cık cık cık..." diyen? çocuk doğurmayı da kukla oynatmak zannediyorlar. her kişi kendinden sorumluydu hani?
ne güzel anlatmışsın böyle. öperim alnından.
Yorum Gönder